Pages

Home » » HOMELAND- IRAK ANNEE ZERO- ABBAS FAHDEL ILE TANISMA-01.02.2016

HOMELAND- IRAK ANNEE ZERO- ABBAS FAHDEL ILE TANISMA-01.02.2016


Résultat de recherche d'images pour "hOMELAND Année zéro"
Abbas Fahdel, 334 dakika boyunca halen Bağdat'ta yaşayan ailesinin bir bölümünün ve özellikle de yeğenlerinin sıradan günlük yaşamları üzerinden Irak'ın fotoğrafını çekiyor. Belgesel iki bölümden oluşuyor: İlk bölüm, Saddam Hüseyin rejiminin düşmesinden hemen öncesini (2002), ikinci bölüm ise 2003 Mart ayında başlayan askeri harekattan iki hafta sonrasını kapsıyor. İzleyici, bu süre zarfında zaten ambargoyla yarı felç durumunda ve her an eli kulağında bir savaşı çaresizce bekleyen bir ülkede kamu düzeninin, iyi kötü işleyen bir devlet aygıtının nasıl ve çok hızlı bir şekilde eridiğine, eridikten sonra neler olduğuna bizzat birinci elden tanıklık ederken, Irak da 2003 işgali sonrasında uluslararası gündemde kendisini bulduğu soyut ülke görüntüsünden çıkıyor ve yönetmenin ailesinin günlük yaşamı etrafında, eti, canı/kanı olan bir ülke haline geliyor izleyenlerin gözünde. Bu belgesel bir filmden öte bir kitle inşa silahı. Bugüne kadar Amerika'da 15 festivalde gösterime girmiş. Yönetmenin bu sık ziyaretleri biraz rahatsızlık vermiş olacak ki, yakın zamanda kısa bir vize sıkıntısı yaşamış kendisi. Belgesel yakında Harvard Üniversitesinde izleyicilerin (yeni nesil Amerikan/dünya elitinin) beğenisine sunulacak.

Yönetmen, filmin ismi başından beri çok belliydi diyor tereddüt etmeden. Tahmin  etmek zor değil: Roberto Rosellini - ''Allemagne Année Zéro''.  Aradaki bağlantıyı kurmayı sizlere bırakıyorum. Neden Homeland ismini seçtiğini de 'ben hem evimi hem ülkemi aynı anda kaybettim' diyerek açıklıyor. Fahdel, diğer yandan, evine felaket düşen ancak kendisi o veya bu sebepten dolayı bu felaketten kurtulmuş birinin duyduğu suçluluk hissinden bahsediyor samimiyetle. Bu belgesel işte bu çok verimli ezik suçluluk hissinin eseri.

Iraklıların, her şeyin eridiği, yıkıldığı buharlaştığı bir ortamda nasıl hayatta kalmaya çalıştıklarına,  uzun bir süredir bunu nasıl başardıklarına ve başaramadıklarına tanıklık etmek için bir davet bu belgesel. Ancak burada Iraklılara hayran olmanın yanı sıra ben, insanın insana neler yapabileceğini düşünerek bir insan olarak kendimden utanmayı tercih ettim izledikten sonra. 


- Iraklılar demişken, aslında Iraklı dediğimiz sabah kahvaltı eden, çocuklarını okula götüren, çalışan, gülen, oynayan, yazın sıcağından bunalan, neşeli bir insan işte. İnsan. Bugün bir Iraklının, son 30 yılını  Irak'ta geçirmemiş birinden (ki bu bir Iraklı da olabilir) en önemli farkı belki şu olabilir: Bugün Iraklı dediğimizde; İran-Irak Savaşından, 1991 Birinci Körfez Savaşından, bunu takip eden ambargodan (gündelik hayattaki basit yaşam mücadelesini bin kat zorlaştıran sessiz/her an savaştan)Saddam rejiminin baskısından/şizofrenisinden, 2003 Irak işgalinden ve de işgal sonrası ortaya çıkan kaostan ve son olarak da, IŞİD denilen kara delikten canını en azından şu an için kurtarabilmiş ve hayatta kalmaya devam eden ve yaşamak isteyen bir canlıyı düşünmeliyiz. Hepimizi bir dakika durup bu canlı üzerinde düşünmeye davet ediyor, (yaşayanların yaşadıkları kabusun uzunluğu ile kıyaslarsak) bu çok kısa belgesel. Hanna Batatu, Myram Benraad ve pek çok diğerlerinin kitaplarını adadıkları bu Iraklılar cesur ve sabırlılar. Çok sabırlılar. 

- Yaşam çok narin ve aynı zamanda da çok güçlü bir şey. O güneş doğuyor, her sabah doğuyor işte! O çiçek açıyor. O bebek dünyada geliyor. Savaş, ambargo, ölümler yaşamın bu hayasız devam etme gücüne dokunamıyor. Ama devam eden aynı yaşam değil. Değişerek, tahammül sınırlarını zorlayarak devam ediyor. Devam edemediği ana kadar!  (Filmin son sahnesi)

- İyi veya kötü, hızlı veya yavaş işleyen bir devlet mekanizmasının olmadığı yerde insani yardım kuruluşları nereye kadar yetebilir sorusu bazen akılları karıştırır ya, işte tam bu noktada: ''Croix-Rouge bize gidin sizde yağmalayın'' dedi diyor bir köylü tanıklık ederken. Elbette bu kurumun resmi belgelerinde böyle bir ifade yok ama imkanın bittiği yerdeki tahammül edilmezlikler ve zorluklar, o çok güçlü yaşamın gücünün tazyikiyle doğruyu bozuyor. 

- Myriam Benraad'ın ''Tarihin Hesaplaşması'' adlı eserinde geçen Gérard Leachman'ın Sünni Şeyh Al-Dhari tarafından öldürüldüğü silahın sergilendiği müze sahnesi, şu an IŞİD yönetiminde olan Hit (Al-Anbar) yerleşiminde, 1986'da topluca İslamiyete geçen Iraklı son Yahudilerin tanıklıkları, Bağdat sinema salonunun ve özel bir radyonun bombalanması, Irak Ulusal Müzesinin önünde konumlanan tank, tankın üzerindeki askerden yemek isteyen Iraklı çocuklar, kızlı erkekli beraberce sınavlara çalışan üniversite öğrencileri, sınıflardaki başı açık genç kızlar vb. pek çok sahnesiyle bazı ezberleri bozacağa benzer bu belgesel. 

- Diğer yandan sabırlı Iraklıların da bozmaları gereken bazı ezberler yok mu? Amerikalılar Bağdat'ı iki haftada Tokyo'ya çevirmediler diye yakınıyor bir Iraklı. Bunun için gelmediler zaten bir ve bunun için gelmiş olsalar bile bu imkansız. Noel Babanın, ağacın altına hediyeleri bırakan kişi olmadığını Batılı bir çocuk 7 yaşında öğreniyor. Her ne kadar Noel Babanın Demre'li St Nicolas olduğunu ve şu an Demre'nin Türkiye sınırları içinde olduğunu bilmese de. Ağacın altına hediyeyi ne Osmanlı Sünni eliti, ne Kral Faysal, ne Saddam ne de Amerika, ne de bir başkası bırakmayacak. İyi kalplilik, sabır ve erdem hediye (istenen bu ise eğer) yaratmaya yetmiyor.  


- Yönetmenin IŞİD üzerine sahadan aldığı bilgiler ışında aktardığı gözlem, insanların çalıştırıldıkları ama maaşlarının ödenmediği yönünde. Şu an sadece savaşanlara maaş ödeniyor, doktor, mühendis çalışıyor ama maaş almıyorlar diyor. Gelecek konusunda çok ama çok karamsar.

- Film gösterisinin ardından yönetmenle yapılan sohbette bir Fransız izleyici, sivil toplum ne yapıyor diye soruyor. Bu belgeseli izledikten sonra sivil toplum ile başlayan bir soru soran birinin zeka algı, eleştiri ve anlama seviyesiyle ilgili bölümü yorumsuz (siz okuyuculara)  bırakıyorum. 

Jonathan Nossiter belgesel için ''American Sniper'' filmine karşı iyi bir panzehir diyor.
İyi seyirler 






0 comments:

Facebook Blogger Plugin: Bloggerized by AllBlogTools.com Enhanced by MyBloggerTricks.com

Enregistrer un commentaire

 
Support : Copyright © 2013. Okumalar Yazmalar - All Rights Reserved