Güney Fransa’nın
Carmaux (Karmo) şehrinde Belediye Başkanı olarak seçilen sendika lideri bir
maden işçisidir Calvignac (Kalvinyak-1892). Belediye başkanlığı görevini icra
etmek üzere aldığı yasal izinler bahane edilerek madendeki işinden kovulur. O
dönemde kayıtlara bile geçmeden unutulması beklenen bu olay hiç de düşünüldüğü
gibi ilerlemez. Calvignac’ın işine geri dönmesini isteyen dava
arkadaşı 2000 maden işçisinin sokak gösterileriyle başlayan küçük çaplı isyan, kısa zamanda genel greve dönüşür. Sonunda sadece başkan madendeki
işine geri dönmekle kalmaz bu olay tarihe bir de hediye bırakır. İşte o hediyenin
adı Jean Jaurès (Jores)'tir.
Tanrının ve kralın devlet aygıtından bir daha geri dönmemek üzere
çıkarılmasına evet ama yetmez diyerek patronu da
listeye eklemek üzere yola çıkan Jaurès (1859-1914) fransız sosyalist
hareketinin fikir (ve eylem) babalarından. Üçüncü cumhuriyetin de en genç
milletvekili ve koruyucusu.
Peki kıskançlıkla
korunan bu cumhuriyet denilen şey nedir?
Cumhuriyet, bu gösteriler sırasında askerler, maden işçilerinin üzerine ateş açmak isterken ortaya atılıp her iki tarafı da soğukkanlılığa davet etmektir. Asker üniforması ve kömür lekesinin altında sizler eşit birer vatandaş ve kardeşsiniz
demektir cumhuriyet. İki tarafı da sakinleştirecek cümleleri bulup
kuracak eğitimi almış birinin o an oracıkta ortaya çıkması demektir cumhuriyet. Bu eğitimin
ağırlığıyla üzerinde bir sorumluluk hissetmek demektir cumhuriyet. Bunu
yaparken suratının ortasına dipçik yemek ve hemen ardından ayağa kalmak demektir cumhuriyet. 2000 maden işçisi ve belediye başkanları, madenin sahibi
eski rejim yanlısı soylu milletvekilinin karşısında durduklarında hissettikleri acizliği,
yalnızlığı azaltan sıcak gülümsemenin adıdır cumhuriyet. Herhangi biri
kendisini çaresiz hissettiğinde, yalnız olmadığına inanmaya devam ettiği
zaman diliminin adıdır cumhuriyet. Grevi kırmak için maden sahibinden
para alarak şiddete başvuran kışkırtıcıların kim olduklarının ve
yöntemlerinin gazetede halka duyurulduğu kâğıdın adıdır
cumhuriyet. Cumhuriyet, işten çıkarılması yasal olmayan birinin işten
çıkarıldığı durumda bunun doğal olmadığına, doğal olanın
yasanın uygulanması olduğuna olan inancın bir saniye bile sarsılmadığı ruh
halinin adıdır. Samimi olmanın gerek ve yeter şart olduğu o anların adıdır cumhuriyet. Her çocuğun ücretsiz ve zorunlu olarak okula gittiği cennet bahçesinin adıdır cumhuriyet. Tüm çabalara karşın engellenemeyen Birinci Dünya Savaşı
ile boşa gittiğine inanıldıktan sonra bile açan ilk güneş ışığıyla beraber
tekrar doğan birikimin adıdır cumhuriyet. Dinini
rahatça gönlünde yaşatabileceğin ortamın sağlanması için gerekli olan oksijenin
pompalanmasına imkân sağlayan mesafenin adıdır cumhuriyet. Üzerine giyip
yapıştırmaya çalıştığın eğreti bir hediye elbise değil neresini daha güzel
yapabilirim diye sürekli kıvrandığın daîmi atölyenin adıdır cumhuriyet. Mücadelenin
bir dakika bile durmasının geri adım atmakla eş olduğu yorucu şantiyenin adıdır.
Eline aldığın yeni doğmuş bebek gibi ödün koparak
ve hayranlıkla baktığın, deli gibi sevdiğin ama daha da çok kaybetmekten korktuğun sevgilinin adıdır cumhuriyet.
Acaba insan değişince mi sistem değişiyor yoksa sistem değişince mi insan değişiyor? Her şey boşuna mıydı? Babam, Ali Rıza Özden (1916- 2002) Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği gün babasının heyecanla eve gelişini ve gözleri parlayarak annesine 'Naciye, Mustafa Kemal kazandı!' dediğini gözleri yaşararak anlatırdı. Neden dedemin gözleri haberi verirken parlıyordu da babamın gözleri bunu bana anlatırken hep ağlıyordu?
0 comments:
Enregistrer un commentaire